Sevgili Okurlarım;
Bu yazımda Birleşmiş Milletler Örgütü’nün (UNESCO ) Teşkilatı Bilim, Eğitim, İrsi Miras ve Kültür konusunda saygınlığını erozyona uğratmış konumda olduğu artık bir gerçektir. Dünya Devletlerinin yaşamış olduğu bölgesel savaşlarında BM tarafından saldırganlıklarına göz yumulan Terör örgütü paralı ordular, savaş yarattıkları ülkelerde Tarihi Miraları ve abideleri yıkarak miras irsini yok ettikleri, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ve mısır gibi bir çok devletlerde açıkaçık görülmüş oldu.
Bu konuda araştırmalarımı yaparken, Azerbaycan Bakü’de Dünya Genç Yazarlar Birliyi kurucu İstişare kurulu başkanı, Azerbaycan Yazarlar Birliyi Yönetim Kurulu üyesi, Özbekistan Yazarlar Birliyi fahri üyesi, Atatürk Merkezi eski bölüm başkanı, Azerbaycan Milli Meclisin Kültür Komisyonu uzmanı (eksperti) bulunan araştırmacı yazar, şair Ekber Qoşalı’nın analiz yazısı dikkatimi çekti. Sizlere yazıya dokunmadan önemli bölümlerini olduğu gibi sunuyorum.
UNESCO BM’ye karşı mı?!
#UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü), Bilim, Eğitim ve Kültür konusunda uzmanlaşmış bir kuruluştur #Azerbaycan-UNESCO işbirliğinin 18 yıllık çalışması boyunca, Azerbaycan Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Heydər Aliyev Vakfı Başkanı Mehriban xanım Aliyeva’nın #Koşməramlı Elçi olarak yükselen çizgide gelişimi, Azerbaycan-UNESCO işbirliğinde işleyişi ve UNESCO tarafından desteklenen değerler, lig yolunda ciddi destek birçok ülkedeki #kültürel mirasın korunması inkar edilemez gerçeklerdir.
Yine de UNESCO’nun Azerbaycan’ın çağrılarına yanıt vermediği inkar edilemez.
✓Bilindiği üzere Azerbaycan, uzun süreli işgal politikası sonucu Azerbaycan tarafından UNESCO önünde gerçekleştirilen askeri saldırganlık sonucu halkımızın tarihi ve kültürel mirasının tahrip edilmesi, yabancılaştırılması ve aşağılanması konusunu gündeme getiriyor sorunlardan biri olduğu gibi.
✓ Ermenistan Suçu – UNESCO tarafından ülkemizin kültürel kaynaklarının tahrip edilmesi ve benimsenmesi gibi uluslararası hukuka aykırı eylemler hakkında bilgilendirme yapıldı. Ancak, ne yazık ki UNESCO, son 30 yılda işgal altındaki topraklarda Azerbaycan’ın #kültürel mirasına verdiği zararın değerlendirilmesi için bir #görev göndermedi.
✓ Aksine, Azerbaycan Vatan Savaşında Zafer kazandı, sanki bazı anıtları yıktık(?! ) hakkındaki Ermenistan’ın asılsız iddiaları, asılsız olarak ele alınarak, UNESCO misyonunun gönderilmesi yönünde açıklama yapıldı. Ve bu sefer Azerbaycan’ın misyon için onay vermesine rağmen UNESCO ziyareti kimler hakkında düzenlenecek (?! ), Ermenistan ile görüş ayrılıklarını bahane etti ve hala misyonu gerçekleşmedi. Düşünsenize: BM teşkilatı, BM’nin tam teşekküllü üyesi olan Azerbaycan topraklarını tartışıyormuş gibi davranıyor. UNESCO’nun en üst kuruluşu olan BM Güvenlik Konseyinin ünlü 822, 853, 874, 884 sayılı kararları vardır. Güya UNESCO başkanları bunu bilmiyor mu? Bu kararlar UNESCO’nun korumaya ve şımartmaya çalıştıkları Ermenistan birliklerini işgal altındaki Azerbaycan topraklarından tek taraflı olarak çekmesini gerektiriyordu.
✓ Yani tüm bunlar bir kez daha gösteriyor ki, UNESCO’nun Azerbaycan’a karşı tek taraflı konumunun nedenleri arasında Fransa kökenli bir CEO’nun bulunmasının da dışlanmaması gerekiyor.
✓ Şunu da hesaba katmak gerekir ki, 2005 yılında – Direktör Koichiro Maatsura’nın hükümdarlığı döneminde UNESCO, Azerbaycan’ın çağrılarına en azından tepki gösterdi. – Örgütün raporunda, misyon sevk edilmesini engelleyen gerekçeyle Ermenistan silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarını işgali nedeniyle bölgeye giremediği gösterildi.
✓Odri Azula’nın yaklaşımları temelinde, UNESCO ilkelerine saygı duyulmasına rağmen, Fransa’nın Azerbaycan’a karşı kara kampanyası, eski CEO’ların sergilediği kısmen adil konum, olasılıktır. Burada pozisyon duruyor.
UNESCO’nun Azerbaycan’ın tahrip edilmiş kültürel mirasının restore edilmesinin temel ilkelerini koruyacağına dair tekrarlanan ifadelerin bile göz ardı edilmesinin açık bir önyargı olarak değerlendirilmelidir.
Ülkemizin çalışmalarındaki aktif rolü göz önüne alınarak, Azerbaycan’ın UNESCO’ya uzun yıllar katkıları, kuruluşun imajının iyileştirilmesine dayanıyor, Azerbaycan Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı “Khoshm ininram Büyükelçi ondan sonra kaybeden taraf UNESCO olacak.” Mehriban Hanım UNESCO-nun fikirlerine sadiqlik gösteren Xoşməramlı(Birinci Başkan Yardımcısı) sefir idi. Hoşmaramlının Başkan Yardımcılığından istifasının alışılmış, yaygın bir durum olmadığını da hesaba katalım, diyelim ki nadir olaylar kategorisine ait olan.
Mehriban Hanım’ın bu reddi istifası, şüphesiz dünyaya yansıyacak ve UNESCO’nun durumu tartışmalara ve sorulara neden olacaktır. İkili standart birçok yerde var ama Bilim, Eğitim, Kültür kurumlarında olmamalı…
✓ Son yıllarda UNESCO ile yaşanan süreçlerden de görüldüğü üzere, Sayın Mehriban Aliyeva’nın bu kararı aslında UNESCO’nun Azerbaycan’a yönelik (özellikle son yıllarda) sergilediği ikili yaklaşıma, Diplomatik bir itirazdır. Bu asil red, temeli Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından atılan ve gerekli durumlarda başarıyla uygulanan Saldırı Diplomasisi kursu şeklinde de dile getiriliyor. Mehriban hanımın UNESCO Genel Müdürü’ne yazdığı mektubunda, Ermenistan’ın kültürel mirasına verilen zararın değerlendirilmesi amacıyla Azerbaycan’ın özgürleşmiş topraklarına misyonun yapılması tesadüf değildir.” EKBER QOŞALI.
Yazı dikkatli okunduğunda, günümüzde Abidelerin ve Medeni irsin nasıl yok edildiği, uluslar arsı kuruluşların taraflı davranışları, görülmüş olmaktadır. 30 Yıl işgal altında kalan Azerbaycan Karabağ topraklarında Abideleri, Mescitleri Camileri, Hanları, Hamamları Tarihi Köşk ve Köprüleri Ermenistan’ın yakarak, yıkarak yok etmesine sesiz kalanlar kirli yüzleriyle öz topraklarını savaşarak kazanan Azerbaycan’a kendi medeniyet abidelerini yok etme iftirasında bulunulmaktadır.. Fransa ve Ab ülkelerinin bu hareketleri geçmişteki soy kırım yapma, Tarihi Abide ve İrs değerlerini yok etme kara lekesini silip atamayacaklardır.
Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.