PASİFİK VE SOĞUK SAVAŞ!
Sevgili Okurlarım;
ABD Başkanı Joe Biden, Çin’in artan iddialarına karşı koymak için işbirliğini güçlendirmek isteyen Dörtlü ülkelerin liderleri Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD olarak ilk zirveye ev sahipliği yapacağını açıklıyor.
Geçtiğimiz Mart ayındaki sanal bir toplantıda Dörtlü liderler, COVID-19 salgını, iklim değişikliği ve Pekin’in iddiaları karşısında sözde özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesinin meseleleri üzerinde biri birlerine kalıcı ve yoğun çalışma sözü verdiler. Hindistan-Pasifik bölgesi koordinatörü Kurt Campbell Temmuz ayında yaptığı açıklamada, koordinasyon diplomasisi ve altyapısına yönelik “kritik” taahhütlerin uzun zamandır planlanan yüz yüze görüşmede alınmasının ileriki günlerde muhtemel olduğunu söylüyor. Biden-Harris yönetiminin Hindistan Pasifik sorununa müdahalesi dahil olmak üzere 21. yüzyılın sorunlarına yanıt vermek için yeni ve çok taraflı alanlarda yer alma önceliğini göstermekte olduğunu, Mart ayında İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a, demokratik ülkelerin Çin’in Doğu Asya’dan Avrupa’ya kadar projeleri kapsayan kalabalık Kuşak ve Yol Girişimi ile rekabet etmek için ortak bir altyapı planına sahip olmasını J.Biden tarafından önerildiği belirtilmişti. Bu açıklamalar, Beyaz Saray basın sözcüsü Jen Psaki tarafından dile getirilmişti.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Japonya Başbakanı Yochihide Sugan’ın ABD gezisi, Biden’ın 21 Eylül’de BM Genel Kurulu toplantısında konuşma yapacağı dönemde gerçekleşeceğini bildirmesi düşündürücü olmaktadır. Soğuk savaş artık SSCB dönemindeki gibi sesiz ve derinden gelmemektedir. Yüksek ses ile seslendirilmektedir.
ABD Başkanı J. Biden, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Japonya Başbakanı Yochihide Sugan’ın endişeleri Çin’in Pekinden Dünyaya yaygınlaşan seslenişinin verdiği ürkeklik endişesiyle güçlerinin erozyonu kaygısı olmalıdır.
- Biden, ABD iç dünyasında Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesiyle ilgili zor durumlar yaşadığı bu süreçte, ABD Parlamentosuna ve halkına çekilmeyi savunarak anlatmaya çalışmaktadır. Pazartesi günü Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde düzenlenen beş saatlik video-konferansta Blinken, bazı milletvekillerinin sert ve öfkeli sorularına zorlanarak yanıt vermesi, Biden yönetiminin 20 yıl sonra orduyu Afganistan’dan çekme kararını kararlı bir şekilde savunduğunu ve savunacaklarını vurguluyor olması, çok tartışılacağını işaret etmektedir.
“Geçmişte, ABD’nin üst düzey bir diplomatı, ABD Başkanı Joe Biden’ın savaşa devam etme kararı alması halinde, “kendimizi savunmak ve Taliban’ın iktidara girmesini önlemek için oraya daha fazla AMERIKAN gücü göndermesi ve daha fazla kurban edilmesi gerektiğini söylemişti.”
ABD, Taliban’a yönelik mevcut yaptırımları kaldırmayacağını ancak tehlike riski altındaki Afganlara insani yardım sağlayacağını söylüyor. Birleşmiş Milletler şimdi ülkedeki durumu “yakın gelecekte bir kriz” olarak karşımıza çıkacaktır düşüncesini savunuyor. Ayrıca, Muhalif Cumhuriyetçi milletvekilleri ve J. Biden’ın bazı Demokrat meslektaşları, başkanın savaş sırasında ABD güçlerine çevirmen ve danışman olarak çalışan binlerce Afgan ve Amerikan vatandaşını sınır dışı etme çabalarını eleştirerek sordular. Irak’ta, Mısır’da Libya’da ve Suriye’de yaptığı gibi, ABD işgal sırasında kendisiyle çalışanları satışa getirerek terk ediyor.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Salı günkü açıklamasında, Birleşmiş Milletler ve diğer sivil toplum kuruluşları aracılığıyla Afgan halkına insani yardımı sürdürme sözü vermişti. Bir gün önce ABD, Afganistan’a 64 milyon dolar (ABD) yeni insani yardım yapılması gerektiğini açıklamıştı. ABD’li üst düzey diplomat, Senato Dış İlişkiler Komitesi’ndeki duruşmalarda Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekilmesi konusunda milletvekillerinin zor sorularıyla karşılaşmıştı. Geçtiğimiz, Salı günü yaklaşık üç saat süren duruşmada Blinken, Yardım ek fonun “önemli sağlık ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayacağını” söyledi. Yapılacak yardımın kadınları koruma sorunlarının çözülmesinin yanı sıra çocukların, özellikle de kız çocuklarının ve azınlıkların okula dönmesine yardımcı olacağını da belirtti. ABD kendi söküğünü dikmek için Afganistan’a yardıma kollarını sıvamış. “Yangın çıkardıktan sonra İtfaiyeci rolünü yüklenmeye benziyor. Soğuk Savaş yeniden mi başlıyor! Beleyelim görelim. Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.