GÜRÜN’ÜN BASIN TARİHİ ÜZERİNE ÜÇ YILLIK BİR ARAŞTIRMA
Çevirdiğiniz her sayfanın bir asırlık basın tarihini gözler önüne serdiği bir dünyaya adım attığınızı hayal edin. Gazeteci ve yazar Ercihan Çakmak bunu mümkün kıldı. Sivas’ın Gürün ilçesinde doğup büyüyen Çakmak, yaşamının üç yılını memleketinin 100 yıllık basın tarihini üç ciltlik bir seri halinde derlemeye adadı. Gürün Belediyesi Kültür Hizmetleri kapsamında yayımlanan bu eser hem dikkat çekici bir eser hem de Türkiye’nin en kapsamlı basın tarihçelerinden biri olma özelliğine sahip.
Gürün’ün bu üç ciltte özetlenen canlı basın tarihi, yalnızca kâğıt üzerindeki kelimelerden ibaret değil. Bunlar geçmiş bir dönemin sesleri, canlı bir topluluğun yankıları ve özgür basının vasiyetidir. Peki Çakmak bir asırlık basın tarihini üç ciltlik bir seriye sığdırmayı nasıl başardı? Ayrıntılara bakalım.
Çakmak’ın yolculuğu kolay olmadı. Bu projeyi hayata geçirmek için üç yıl süren titiz bir araştırmayı, saatlerce arşivleri araştırmasını ve memleketine sarsılmaz bir bağlılık göstermesini gerektirdi. Ancak içerik ve tarih açısından zengin bu ciltlerin her sayfası, onun Gürün’ün basın tarihini korumak konusundaki amansız çabasının kanıtı olarak duruyor.
Gürün’ün üç ciltlik basın tarihi, zaman içinde anlayışlı bir yolculuk sunuyor. Her cilt, okuyucuları tarihi bir yolculuğa davet eden büyüleyici bir önsözle başlıyor. İlerleyen sayfalar iyi araştırılmış gerçekler, fotoğraflar, anekdotlar ve resimlerle doludur ve her cildi bir bilgi hazinesi,basın tarihinin her yönünün ele alınmasını sağlamak için çevrilmemiş taş bırakmadı. İlk gazetenin çıkışından önemli kilometre taşlarına ve zorluklara kadar her cilt, basının bir yüzyıl boyunca geçirdiği evrimin ayrıntılı bir açıklamasını sunuyor.
Üstelik bu ciltler sadece tarih ve olaylardan ibaret değil. Ayrıca Gürün’ün basın tarihini etkileyen toplumsal değişimleri, siyasi senaryoları ve kültürel değişimleri yansıtarak zamanın ruhunu da yakalıyorlar. Esas itibariyle Gürün’ün basın tarihine bütünsel bir bakış sunan bu ciltler, konuyla ilgilenen herkes için paha biçilmez bir kaynak haline geliyor.
Çakmak’ın çalışmaları korumanın gücünün bir kanıtıdır. Gürün’ün basın tarihini derleyip belgeleyerek geçmişin hikâyelerinin anlatılmaya ve hatırlanmaya devam etmesini sağladı, çünkü bir toplumun tarihi, özellikle de basın tarihi, geçmişinin aynası, geleceğinin rehberidir.
Üstelik bu çalışma Gürün’ün basın kardeşliğine bir saygı duruşu niteliğindedir. Katkılarını takdir ediyor, başarılarını kutluyor ve mücadelelerini anıyor. Bunu yaparken aynı zamanda özgür ve canlı bir basının bir toplumu şekillendirmedeki önemini de vurguluyor.
Çakmak’ın eseri memleketine ve Ülkesine bir hediyedir. Basın tarihini koruyarak Gürün’ü gelecek nesillere yaşatılacak bir miras bıraktı. Bu miras sadece geçmişi hatırlamaktan ibaret değil; aynı zamanda bundan ders almak ve bu dersleri daha iyi bir geleceği şekillendirmek için kullanmakla da ilgilidir.
Çakmak’ın Gürün’ün basın tarihi üzerine yaptığı üç yıllık çalışma, tarihi kayıtların derlenmesinden çok daha fazlasıdır. Bu, bir asırlık basın tarihinin kutlanması, basın kardeşliğine bir saygı duruşu ve Gürün’e bir mirastır. Bu, korumanın gücünün ve geçmişimizi hatırlamanın öneminin bir kanıtıdır.
