Sevgili okuyucularım;
Azerbaycan – Ermenistan savaşının uluslararası gerçek boyut artık saklanamıyor “ Mızrak Çuvala sığmıyor.”
12 Eylül gecesi Azerbaycan-Ermenistan sınırının bazı bölgelerinde çatışmalar meydana geldi. Azerbaycan ve Ermenistan tarafları çatışmaların başlamasından, biri birlerini sorumlu tutmaya başladılar. Azerbaycan tarafından yapılan açıklamada 12 Eylül gecesini, 13 Eylüle bağlayan sabah vakitlerinde Ermenistan Silahlı kuvvetleri tarafından Daşkesen, Kelbecer, Laçin ve Zengilan bögelerinde Mayın döşeme ve Top ateşli saldırı yaptıkları, saldırıda Azerbaycan tarafından 50 şehit verdiklerini yaralıların bulunduklarını duyurdu. Son duruma bakıldığında Azerbaycan’ın 79 Şehit verdiği görülmektedir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nden 282 askeri personel yaralandı ve Ermeni silahlı kuvvetlerinin yaygın bir saldırısını önlerken çeşitli yaralanmalara neden oldu diyor. Bakanlık, “282 yaralı askeri personelden 43’ü ilk tıbbi bakımdan sonra orduya geri döndü, 115’i hafif ayakta tedavi görmektedir, 103’ü tedavisi devam eden ve 21’i ağır yaralı askerin bulunduğunu söylüyor. 16 Eylül’de Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan, Mecliste, hükümet toplantısında öldürülen Ermeni askerlerinin sayısının 135’e yükseldiğini söylüyor. Bunun son rakam olmadığını, çünkü çok sayıda yaralı olduğunu belirtiyor.
“Ermenistan ve Azerbaycan’ı ayıran sınırlar, 1991 yılında imzalanan MDB’nin Amaç ve İlkeleri Hakkında Almatı Deklarasyonu’na uygun olarak tanımlanmıştı. SSCB’nin dağılmasının arkasından Dolayısıyla mevcut bir sınır belirlemesi meydana geldi. Karabağ Azerbaycan sınırları içinde ata yurdu olarak yer aldı. Eski SSCB bünyesinden ayrılan tüm devletler bu sınırları tanırken Ermenistan başlangıçta tanımasına rağmen sürekli ihlal ederek işgale ve soykırım hareketlerinde bulundu. 30 yıl esaret altında tuttuğu Azerbaycan topraklarında insan ve İrsi medeniyetleri yok etmeye çalıştı.
Tarihin “Arşivi’ne” bakarsak Ermenistan bu gün 29.Mayıs 1918 Yılında Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Devleti meclisinden 100 yıllığına kiraladığı Erivan’ı iade etmediği gibi baş kent olarak kullanmaya devam etmektedir. Zengezuru, Stalin’in zoru ile aldığını utmamalıdır.
Azerbaycan, Karabağ’ın Azerbaycan Cumhuriyeti’nin iç meselesi olduğunu temel alarak, Ermenistan ile Karabağ sorununun çerçevesini görüşmeyi reddediyor” İşgal altındaki topraklarını kurtarmayı hedefliyor.
Tarihin akımsallığında ABD Emperyalizm düşüncesi ile sinsi hareket etse de; Güney Kafkasya politikalarının endişesi ile, ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken , Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan ile telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, 12 Eylül gecesi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan ile yaptığı ayrı, ayrı telefon görüşmesinde, “Ermenistan-Azerbaycan sınırındaki askeri operasyonlara ilişkin gerginliklerden derin endişe duyduğunu” “Askeri eylemlere tarafların derhal son verilmesi” çağrısında bulunduğu açıklanmıştı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Ermenistan-Azerbaycan sınırında tekrarlanan askeri operasyonlarla ilgili haberler hakkında derin endişelerini dile getirirken, BM Genel Sekreteri Stephen Dujarric “Tarafları gerginliği azaltmak, azami itidal göstermek ve çözülmemiş sorunları diyalog ve mevcut formatlar çerçevesinde çözmek için acil adımlar atmaya çağırıyor.” Ayrıca, açıklamada, BM Genel Sekreteri’nin bölgede devam eden tüm arabuluculuk çabalarını desteklediğini belirtiyor. ABD’nin ATT’de daimi temsilcisi NATO ve Avrupa Birliği, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sınırda askeri hareket konusundaki endişelerini dile getirerek, çatışmaların derhal durdurulması ve gerginliğin azaltılması çağrısında bulunuyor.
Bütün bu çağrılar batıdan, yapılıyor, Kilit anahtarı olan Rusya gizli amelleri ile Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ın işgalinde ve Ermenilerin Azerbaycanlılara karşı yürüttükleri soykırım hareketinin müsebbibi olarak, beraberinde Ukrayna ezikliği ile sözüm ona tarafsız rol yüklenmektedir. Artık Ermenistan bir Ukrayna örneği gibi batıya yanaşmaktadır. Ermenistan Başbakanı Nicolas Paşinyan Avrupa ülkelerinden her zamanki kurnazlığı ile çığırtkanlık yaparak yardım istemektedir. “Yangını çıkartarak sonradan İtfaiyeci rolünü yükleniyor.” Ermenistan halkının Protestoları ile karşı karşıya kaldığı için kurtuluşu Azerbaycan serhatlarına mayın döşeyerek ve Azerbaycan halkının yaşam yerlerine top atarak iktidarını idame ettirmeye çalışan Paşinyan,. Erivan da Azınlığa seslenirken “Seferberlik ilan etmiyoruz, lakin eli silah tutanları cepheye bekliyorum” diyebiliyor.
Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki askeri operasyonlar, 13 Eylül’de ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Kafkasya Görüşmeleri Baş danışmanı Philip Riker ile yapılan görüşmeler sonrası, Raporda, “Görüşme, bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin ve barış gündeminin sürdürülmesinin önemini vurguladı” denildi. 13 Eylül’de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Karen Donfried arasındaki telefon görüşmesinde Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki gerginlikler de ele alındı. Karen Donfried, bölgede artan gerilimlere ve askeri çatışmalara dikkat çekti ve askeri hareket derhal son verilmesi çağrısında bulunuyor. İyi güzel de, Ermenistan’ı şımartan Fransa gibi AB ülkelerine neden yangına körükle gidiyorsunuz diyen yok. ABD temsilcisi olan heyeti Ermenistan’a gönderiyor, saldırgan ve her daim güçlünün kapısına sığınan savaşı körükleyen Ermenistan’a cesaret veriyorlar, dur denilmiyor.
“Ermenistan ve Azerbaycan’ı ayıran sınırlar, 1991 yılında imzalanan MDB’nin Amaç ve İlkeleri Hakkında Almatı Deklarasyonu’na uygun olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bir sınır var ve Azerbaycan tarafındaki sınırlar, Ermenistan tarafından iki aşamada ihlal edildi: Azerbaycan Başbakanı İlhan Aliyev, 14 Eylül’de Avrupa Birliği’nin Güney Kafkasya Özel Temsilcisi Toivo Klaar ile yaptığı görüşmede, “yaygın saldırıyı gerçekleştiren tarafın Ermenistan tarafı olduğunu, bu nedenle tüm sorumluluğun doğrudan Ermenistan’ın siyasi ve askeri liderliğine ait olduğunu” söylüyor. Cephe hattında esir alınan Yaralı Ermenistan askerlerini Azerbaycan sıhhiye askerlerin tedavi ettiği Dünya kamuoyu tarafından görsel videolar ila görmeye başlandı.
Bu Ruh Dünya Emperyalizmine karşı Çanakkale’de Mustafa Kemal önderliğinde verilen savaşta Türk Askerinin yaralı “Anzak” Askerini kurtardığı görülmüştü. Azerbaycan Askeri genetik olarak Türklük ruhunu Karabağ da vatan topraklarını savunurken “düşmanı olsa dahi” yardım elini göstererek, yaşatmış oldular.
30 Yıl Azerbaycan Ermenistan arasında mekik dokuyamayan, her hangi bir çözüme ulaştıramayan, Minsk Grubu’na şimdi ne olacak? Sanırım tekrar rol aldığı, var olduğunun, ancak otoritesinin kalmadığını görüyoruz Minsk Gurubunun.
Azerbaycan “kendi göbeğini yine kendisi kesecek” görünüyor. “Azerbaycan’ın, sevinci sevincimiz, kederi kederimizdir” diyen Mustafa Kemal Atatürk ve “Bir millet, iki devlet” diyen Haydar Aliyev’in yolunda kucaklaşan iki Devlet “ TÜRKİYE-AZERBAYCAN”
Sağlıklı yaşayın sağlıcakla kalın.