15 EYLÜL DÜNYA PROSTAT HASTALIKLARI GÜNÜ « Kula Haberleri

19 Nisan 2024 - 02:21

15 EYLÜL DÜNYA PROSTAT HASTALIKLARI GÜNÜ

15 EYLÜL DÜNYA PROSTAT HASTALIKLARI GÜNÜ
Son Güncelleme :

14 Eylül 2022 - 8:07

207 Görüntülenme

Çok sorulan bir soru ile konumuza başlayacak olursak “Kadınlarda prostat bulunmaz.”

Prostat erkeklerde bulunan gençlerde ağırlığı yaklaşık 18-20 gr idrar torbasının alt ortasından idrar borusunu geçen erkek genital sisteminin en büyük aksesuar bezidir.

Prostat hastalıkları dünyada erkek nüfusunun önemli bir sorunudur. Özellikle yaşam süresinin uzaması Benign Prostat Hiperplazisi ( Kanser olmayan prostat büyümesi) ve prostat kanserini ön plana çıkarmaktadır.

BPH yaşam kalitesine olumsuz etkisi nedeniyle önemlidir. Prostat bezindeki yapısal değişiklikler yaşla ilgilidir. Bu değişiklikler 30’ lu yaşlarda başlar. Erkeklik hormonları ve yaşlanma BPH sürecinde etkili olsa da sebepleri halen net değildir. Hastalığın seyri ve gelişimi kişisel farklılıklar göstermektedir.

BPH belirtileri erken dönemde yüksek ateş, bulantı,idrar yapma zorluğu, tıkanma, kasıklarda ağrı, apış arasında dolgunluk hissi, idrarda bulanıklık, muayene esnasında aşırı hassasiyet, ileri yaşta prostatta özel yabancı madde ( PSA ) yüksekliği olabilmektedir. Yakınmaların şiddeti prostat büyüklüğü ile ilgili değildir.

Kronik prostat hastalıklarına işeme zorlukları, tam boşalamama hissi, sürekli tanımlayamadığı alt üreme sistemi yakınmaları cinsel fonksiyon bozuklukları eşlik edebilir. Laboratuar bulgularında belirgin bir özellik olmayabilir.

Prostat Kanseri:

Erkeklerde Akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür. İleri yaş hastalığıdır. Tiplerine göre seyri ve gelişimi farklılıklar göstermektedir.

Prostatın tüm hastalıklarında temel neden kabaca idrar torbası çıkışında olan sıkıştırmadır. Tedavideki temel hedef bu sıkıştırmanın ortadan kaldırılmasına yönelik girişimlerdir. Sıkıştırmanın sebebi olarak prostat dokusunun büyüyerek ortasından geçen idrar borusuna basması öngörülmektedir. Gerçekte prostat dokusunun büyümesinin çıkışında genişlik yaratması diye bir zorunluluk yoktur. Bunun yanı sıra aynı klinik tabloyu idrar borusu sıkıştıran idrar torbası taşı, idrar torbası boynunu tutan selim ve habis tümoral oluşumlu  idrar borusu taşı, idrar borusu darlıkları prostatın diğer enfeksiyonları da oluşturulabilir.

Bunlar birbirinden iyi bir sorgulama, laboratuar görüntüleme, gerekirse direk gözlem yöntemleriyle ayırt edilmelidir.

Tedaviler:

BPH ilaç tedavisinde birçok ilaç kullanılmaktadır. İlaç tedavileri hastalığın ortadan kaldırılmasına yönelik olmaktan ziyade şikayetlerin ve tedavisi daha güç olan sorunların azaltılması, önlenmesi, hayat kalitesinin artırılmasına yöneliktir. Hekim birçok seçeneğin içerisinden hastanın durumuna en uygun ilacı seçmek ve en uygunu bulana kadar denemelerde bulunmak zorundadır.

Minimal Cerrahi Girişimler:

Son yıllarda prostat ameliyatlarının azalması, medikal tedavi ve yan etkileri daha az olan cerrahi girişim seçeneklerinin artmasıyla sağlanmıştır. Bu tedavilerde amaç sadece hastanın yakınmalarının azalması ve yaşam kalitesinin yükselmesi değil aynı zamanda hastalığı zamanınla oluşturduğu olumsuz sonuçları da ortadan kaldırmaktır.

BPH Tedavisinde bitkisel tedaviler gittikçe artıyor olsa da etkinliği tartışmalıdır. Kanıta dayalı sonuçlar bulunmamaktadır. Bu maddelerin alımıyla yan etki problemleri ve zehirlenme riski her zaman mevcuttur. Hastaların kulaktan duyma bilgi ve tavsiyelerle bu tür gelişi güzel uygulamalardan uzak durmaları önerilir.

Prostat Kanseri Tedavisi:

Prostat kanserinde temel hedef hastalığın erken yakalanması ve yapılan girişimlerde hastanın tamamen hastalıktan kurtarılmasıdır.

Hastalığın ileriki yaşlarda olması, kişinin yakınmalarına aldırmaması, sosyal kültürel seviye genelde tanının geç konulmasına ve tedavi şansının ortadan kalkmasına sebep olmaktadır. Kişinin hiçbir yakınması olmamasına rağmen ilk evre prostat kanseri olabileceği gibi ileri derecede, prostatın yakınmaları olmalarına rağmen basit girişimlerle başka nedenlerden şikâyetleri olabilir. Bu yüzden hastalanmayı beklemeden 50 yaşına gelen tüm erkeklerin rutin kontrollerini yılda 1 kez yaptırmaları uygundur. Özellikle genetik özellik taşıdığından ailesinde prostat kanseri olanların 40 yaşından itibaren kontrollere düzenli olarak başlaması uygundur.

 

 

Dr. Aybüke Aslı AYYILDIZ

Kula İlçe Sağlık Müdürü

Reklam Alanı
Reklam Alanı
Reklam Alanı