Sevgili okurlar,
Ülkemizde işçilerin sosyal güvencelerini sağlanması için 1946 yılında işçi sigortaları adı altın bir kurum kuruldu. 1965 yılında 506 sayılı kanunla Sosyal Sigortalar Kurumu adıyla özerk bir kuruma dönüştürüldü. 1950 yılında 657 sayılı kanunla memurların sosyal güvencesi olan Emekli sadığı kuruldu. 1972 yılında çiftçilerin sosyal güvencesi olan Bağ-Kur kuruldu.
SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur 16 Mayıs 2006 tarihide kabul edilen 5510 sayılı kanunla Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık sigortası kanunu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) devir edilerek bir çatı altında toplatıldı. SSK SGK’ya devir olmadan önce Türkiye
Cumhuriyetinin en büyük sosyal güvenlik kurumuydu ülke nüfusunun%50’sine sigorta ve sağlık hizmeti sunmaktaydı.
Bu kurumların birleştirilmesi kurum çalışanlarının lehine
olmamıştır çalışanlar çeşitler haklarını kayıp etmişlerdi bu gün
emeklilerin, memurların, işçilerin ve bağ-kurluları maaşlarının düşük olması bundan kaynaklanmaktadır.
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) 1978 yılına kadar özerkti. Kedi bütçesini kurumun kedisi yapardı. Personeline yüksek maaş öderdi. Yılda üç ikramiye verilirdi. 1978’de MC (Milliyetçi Cephe)hükümeti tarafından özerkliği kaldırıldı. Sosyal güvenlik kurumlarının bu günkü durumları ortadadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) zarar ediyor deniliyor bu zararın karşılanması için İktidar CHP belediyelerine haciz göndererek prim borçlarını ödemelerini istiyor. AKP 22 yıldır iktidar şimdiye kadar hiçbir belediyeden borcun ödenmesini istememiş ödeyin denilmemiş şimdi ödensin deniliyor buda iyi niyetli olmadığını gösteriyor. Amaç muhalefet partilerinin belediyelerini zor durum bırakarak seçmene gözdağı vermektir. Bize oy vermediniz size de hizmet verdirmem deniliyor.
Bu ülkede sadece belediyelerin mi prim borcu var holdinglerin, şirketlerin ve firmaların prim borçları yok mu? 2022 yılı Sayıştay raporlarına göre SGK’nın 362 milyar alacağı var bunun sadece 38 milyarı belediyelere ait 324 milyarı patronlara ait borçlardır yani işverenler/patronlar işçilerin primlerini SGK’ya yatırmayıp kullanıyorlar
Beşli çete denilen şirketlerin milyarlarca lira borcu bir kalemde siliniyor, iş verenlerin prim borçları ödenmiyor oy avcılığı yapmak için belediyelere icra gönderiliyor bu adaletli mi?
Kamu kuruluşları alacaklarını tahsil etmek için yetiştirmiş oldukları müfettişleri, uzmanları ve liyakatli elamanlarına bu konularda görev vererek Maliye bakanlığı ve SGK elemanları yıllarca birikmiş olan alacaklarını bir an önce tahsil etmeleri için görevlendirilmelidir.
Zenginlerden ve işverenlerden birikmiş olan prim ve vergi borçlarının bir an önce tahsil edilmesi gerekir. Umarım Maliye ve Hazine Bakanlığı ve diğer kurum yetkilileri hemen harekete geçerler birikmiş olan tüm vergi ve prim alacaklarını ilgili kuruluşlardan alırlar
Hoşça kalın sağlıkla kalın