“İşçi Emeklileri”
40 yıl bu ülkede çalışıp devlete emanet para vererek çalışamaz duruma geldiğinde o emanet para İle yaşam standartını iyi bir şekilde sürdürmek için…
Yıllarca devlete para öder.
Peki sürdürebiliyor mu?
Elbette hayır.
Hesaplayalım.
40 yıl çalışan ve 40 yıl prim ödeyen,işçi.
Örneğin 1980 de işe başlayan bir işçi aylık ödemesi ile ödediği tarihte kaç altın alır?
O günün koşullarında o para aldığı altın kadar prim ödemiş sayılır…
Parayı devlete değil altına yatırsa durum değişir miydi?
Elbette çok değişirdi…
İşçi o parayı altına yatırır’mıydı?
Yatırmaz diyenler doğru söylüyor.
Ancak sen o parayı alıp işçi hesabına altına endeksleyip emekli olunca
maaş olarak her ay ödemelisin…
Emekli dediğin, Babandır, anandır, ömrü uzun olası deden dir. Atandır.
Atalarına bakamayan toplumlar geleceklerini tayin edemezler. Memur emeklilerine nispeten iyileştirme yapılmıştır.
Yeterli mi?
Elbette hayır…
Ancak
Yüzde 30.50 arttırıldı…
Peki işçi emeklisine.
Yüzde 25.
Neden?
Kimse bunun cevabını veremez…
O nedenle.
İşçi emeklilerinin durumu yeniden gözden geçirilmeli…
Kiralar arttı…
Zamlanmayan hiç bir şey kalmadı…
Normal ısınayım derse
Doğalgaz 1.000₺
Elektrik 500₺
Maaşın yarısı gitti…
Geri kalanla, Kira, geçim masrafları, sosyal yaşam…
Hiç biri yok…
Yani durum içaçıcı değil…
Unutmayalım. Onlar sizleri yetiştirmek içi, var güçleriyle çalışarak o makamlara gelmenize en büyük katkıyı sundular.
Çalışıp çabaladılar. Çocuklarım başarılı olsun diye yemediler, iiçmediler…
Çocuklar başarılı oldu ama o başarı atalarını unutturdu…
Asgari ücret altında emekli maaşları kalıyorsa, bu emekliye yapılabilecek en büyük haksızlıktır.
Emekli iş arayan, fabrikalarda gece bekçiliğinde çalışır duruma düşürüyorsak.
Bunun vebali altında kalırız…
Benden söylemesi…