Haray, Haray diyenler « Kula Haberleri

8 Eylül 2024 - 02:30

Haray, Haray diyenler

Haray, Haray diyenler
Son Güncelleme :

26 Temmuz 2024 - 6:20

62 Görüntülenme

     Sevgili okurlar;  Bildiğiniz üzere 28 Haziran’da İran’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunu Türk asıllı Mesut Pezeşkiyan kazanarak İranın Cumhurbaşkanı oldu. Pezeşkiyanın Türk kökenli olmasıyla birlikte, aynı zamanda reformcu olması ve verdiği vaatleri Azerbaycan, Türkiye ve Türk devletleri başta olmakla tüm dünyanın dikkat merkezinde olmayı başardı.

İran nüfusunun nerdeyse yüzde ellisini Azerbaycan Türkleri, geri kalanını ise Fars, Kürd, Arap, Ermeni, Beluc ve diğer halklar oluşturmaktadır. Bu konun yukarıda özellikle vurguladığım, Azerbaycan ve Türkiye’nin dikkat merkezinde olmasının asıl nedeni budur. İran’da yani Güney Azerbaycan’da yaşayan 40 Milyon Türk uzun yıllardan beri Fars rejiminin zülmi altında ezilmekte, asimilasyona maruz kalmaktadır. Her türlü yöntemle onların dillerini unutturmaya, milli kimliklerini yok etmeye çalışan fars rejimi, amacına ulaşamamıştır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyevin Türk Devletleri Teşkilatı 9. Zirvesinde yaptığı konuşmada “Türk dünyasındaki genç nesil, yaşadıkları ülkelerdeki okullarda anadillerinde eğitim görme olanağına sahip olmalıdır.  Ne yazık ki Azerbaycan sınırları dışında yaşayan 40 milyon Azerbaycanlının büyük bir kısmı bu imkanlardan mahrumdur.  Türk devletleri dışında yaşayan soydaşlarımızın ana dillerinde eğitimi her zaman teşkilatın gündeminde olmalıdır.  Bu yönde gerekli adımların atılması gerekiyor.” ifadelerini tesadüfen kullanmamıştı.

İçlerinde istiklal arzusu ile yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri her fırsatta “Haray, haray men Türkem” , “Tebriz- Bakü-Ankara, biz hara, farslar hara?!” haykırışlarıyla rejime karşı direnmekteler. Türk asıllı Cumhurbaşkanılarının olması onlara karşı olan baskıları azaltacak mı? Karabağ savaşında Ermenistan’a destek veren, Ermenistan sınırları bizim kırmızıçizgimizdir diyen İran’ın Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı olan tutumları değişecek mi?

Bu sorular yakın gelecekte kesin cevabını bulacaktır. Bu konuda siyasi kanaat önderlerinin farklı-farklı tahminleri vardır. Pezeşkiyan’dan beklentiler çok büyük. Lakin, Pezeşkiyan’ın bu beklentileri doğrultması yönünde yetkileri ne kadar?

İran’ın demokratik bir ülke olmadığını biliyoruz. İran’ın iç ve dış siyasetini belirleyen tek kişi Dini lider Hameneidir. İran’da adaylar da Dini lider tarafından belirleniyor.

İşin ilginç yanı da bu. Hameneinin istemediği kişi aday olamaz. Yani ister Pezeşkiyan, isterse de diğer adaylar Hamenei’nin rızası ile aday oldu. İstediği kişiler aday olduktan sonra yarı adil bir şekilde seçimler oluyor. Seçimlere pek fazla müdahale olmuyor. Her halde sebebini anlamışsınızdır. Tüm adaylar Hamenei’nin istediği kişiler olduğundan kazanan kim olursa olsun bir şey değişmiyor.

Böyle bir durumda akıllara iki şey geliyor: 1. Hamenei  İran’da bazı değişiklikler yapmaya karar verdi. 2. Hamenei bize ve dünyaya “Bakın Türklerin tüm hakları vardır. Hatta Cumhurbaşkanı bile Türkütür. Daha ne olsun?” demek isteyecektir.  Eğer Hamenei sadece göstermelik olarak Pezeşkiyan’ın yolunu açmışsa bunun ne Türk Devletlerine, ne de Güney Azerbaycan türklerine faydası olmayacaktır. Cumhurbaşkanları Türk olduğundan dolayı Güney Azerbaycan’da yaşayan Türkler bize karşı Fars baskısı var diyemeyecek imajı yaratılmaya çalışılacaktır. Hedef saptırmalara açık olsa da, gerçekler balçıkla sıvanamaz..

Sağlıcakla kalın.

Reklam Alanı
Reklam Alanı
Reklam Alanı