6 Temmuz’da Azerbaycan’ın Şuşa Kentinde, Türk Devlet Teşkilatı devlet başkanlarının gayri resmi bir zirvesi yapıldı. Toplantıya Azerbaycan Cumurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kazakistan Cumurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türk Devletleri Teşkilatının Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Türk devletlerinin liderlerinin Azerbaycan’ın işgalden kurtarılan topraklarına yaptığı ziyaretlerin kardeşlik ifadesi olduğunu belirterek, Birlik ve dayanışmada, Türk Devletleri Teşkilatı devlet başkanlarının zirvesinin yeni bir güç dengesi unsuru oluşturduğunu, bu oluşumun gücü Asya dışına taştığını,” ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Doğu-Batı ulaşım lobisinin genişlemesinin önümüzdeki önceliklerden biri olduğunu” belirtmiş olduğu İçerikli konuşmasından sonra, Bölümler halinde, Şuşa, Fuzuli, Zengilan ve Cebrail ve Ağdama’ı ziyaret ettiler. Türk Devletleri Teşkilatı’nın mevcut bütçesinin ve yapısının, hedeflerini karşılamak için yeterli bütce oluşmadığından, ” Azerbaycan Türk Devlet Teşkilatı devlet başkanlarının bütcesine, 2 milyon dolar aktardığı.” Belirtilmiştir.
“Güney Kafkasya’da ortak ulaşımın ayrılmaz bir parçası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun yıllık yük kapasitesinin, Azerbaycan’ın ek yatırımı sonucunda 1 milyondan 5 milyon tona çıktığı, Hazar Denizi’nde 50’den fazla ticari gemisi bulunan Azerbaycan, Türk devletleri için önemli transit hizmetler sağlıyor. Artan yük göz önüne alındığında, Halen Bakü Denizcilik Fabrikası’nda şu anda altı gemi inşa edildiği, önümüzdeki yıl ülkemizin 9’uncu Uluslararası Havalimanı Laçın’de işletmeye açılarak, Altay Uluslararası Ticaret Limanı’nın kargo kapasitesi 15 milyon tondan 25 milyon tona çıkarılacaktır” açıklaması yapıldı.
Mayıs ayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “İstanbul’da Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasını ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesinde bir sonraki başarılı adım olarak gördüğünü” belirtmişti. “Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanındaki iş birliğimiz de dahil olmak üzere enerji alanındaki stratejik ortaklığımız çok önemli. Hazar Denizi üzerinden Avrupa ve Asya arasında fiber optik telekomünikasyon rotası oluşturmayı amaçlayan Dijital İpek Yolu projesi de en önemli girişimlerden biri” olduğunu, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev açıklamasında; Azerbaycan’ın Kazakistan ile yakın çalıştığını vurgulayarak, “İkili demiryolu idarelerinin ulaşım hatlarının artık tamamlandığını, geçen yıl Orta Duvar kargo hacminde yüzde 65’lik bir artışa neden olduğunu. Ayrıca Aktau Limanı’nda taşınan konteyner sayısı 300.000’olduğu. Bu liman, Hazar Vadisi ve Orta Asya’dan gelen gemileri kabul ediyor.” Açıklaması yapıldıktan sonra; 6 Temmuz’da Şuşan’daki Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) gayri resmi zirvesinde Karabağ Beyannamesi imzalandı.
Bu oluşuma ilk tepki, Avrupa Birliği Dış Politika komisyonu Başkanı Josep Borrell, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) zirvesinde ittifakı temsil etme yetkisi almadığını söylüyor, ” Avrupa Birliği, Kıbrıs’ın Türk ayrılıkçı kurumunu meşrulaştırma çabalarını reddediyor ve yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıyor” diye açıklama yapıyor. Türk Devletleri Teşkilatı’nın Şuşan’daki zirve toplantısında konuşan Macaristan Başkanı Viktor Orban, “Batı ile Doğu arasındaki işbirliği için çok önemli bir (TDT) teşkilatı oluşumu” olarak gördüğünü söylüyor. Ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e “binlerce insana bölgede barış içinde yaşama fırsatı verdiği” için teşekkür ediyor. Orban, Avrupa’da böyle bir fırsatın “mümkün olan en kısa sürede” ortaya çıkacağını umduğunu belirtiyor. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’ı içermektedir. Macaristan ve Türkmenistan gözlemci olarak katılmaktadır . Avrupa Birliği Dış Politika komisyonu Başkanı Josep Borrell, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci olarak katılmasına göstermiş olduğu tepki, uluslar arası norumda, “bir Teşkilatın, diğer bir Teşkilatın iç işlerine müdahalesi” olarak kabul edilmesi gerekmektedir. AB kendine has demokrasiden yoksun düşünceleri, kurumsallığını erozyona uğrattığını görmüyorsalar, önerim“Yapa zekaya sorsunlar” kuralları hatırlatır.