Sevgili okuyucularım;
ABD’de 1980 yılında mülteci programı kurulduğundan bu güne, ABD’yi dünyanın en çok mülteci kabul eden ülkesi haline dönüştürmüştür.
2001 yılında “Dünya Mülteciler Günü” 20 Haziran tarihinde ilan edildi. Bu durum, pek çok özel gün gibi kabul edilsede, Mülteciler günü, diğerleri ilan edilen günlerden farklı kabul görmeye başladı. Yalnızca 24 saatliğine anılarak üzerinden geçilen bir gün oldu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) 2022 yılında da Küresel Eğilimler ğününü yayımlayarak, Mültecilerle ilgili önemli rakamları paylaştığı görüldü. 16 Haziran’da kamuoyuyla paylaşılan rapora göre, Savaş nedeniyle zorla yerinden edilmiş Mültecilerin toplam sayısı 2021’in sonunda 89,3 milyonu bulduğu. Önceki seneye göre yüzde 8, 10 yıl öncesine göreyse iki kat artış yaşandığını belirtiyor. Bu mültecilerin yüzde 83’üne çok düşük ve orta gelirli ülkeler ev sahipliyi ederken, yüzde 27’sine de en az düzeyde gelişmiş ülkeler ev sahipliği yapmaktadır.
Bangladeş, Çad, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Etiyopya, Ruanda, Güney Sudan, Sudan, Uganda, Tanzanya ve Yemen dahil olmak üzere 46 ülkeden oluşan en az gelişmiş ülkelerdeki mülteci sayısı 2021 sonu itibarıyla 7 milyon bulmuş oluyor. Gelişmemiş kötü durumdaki ülkelerin bu kadar göçmen ağırlamasının en büyük sebebi, çatışma yaşanan savaş bölgelerine komşu olmaları. Böylelikle ülkesinden kaçanların yüzde 72’si komşu ülkelere sığınmayı çare olarak gördükleri izlenmektedir.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü 19 Ağustos 2022 Cuma günü yaptığı bir açıklamada,örnek olarak, “Afganların büyük çoğunluğu ülkeyi normal kanallardan terk edemiyor. Bugün itibarıyla tehlikede olabilecek insanların ülkeden net bir çıkış yolu yok” diyor.
Doğrudur, mülteciler kaça bilmek için Uçakların kanatlarına dahi tutunduklarını ibretle izlemiş olduk. Ege Denizinde sığınmak için botla gitmeye çalıştıkları Yunanistan’da Deniz Koruma güçleri tarafından mültecilerin botları uzun yangın kancalarıyla patlatıldığı, itilerek ölüme terk edildikleri görülmektedir.Sözüm ona Yunanistan AB üyesi sıfatını taşımaktadır. Yapılan bu kıyım aynı zamanda ABnin kara sayfasına yazılmaktadır. ABD ve AB ile Gelişmiş Ülkeler Mülteci kabullerinde ayrılıkçı davranıyor mu? Sorusuna, elbette davranıyor yanıtı örtüşen cevap olmaktadır.. Farkları Ukraynalı, mülteciler Tahıl, Afganistan ve Suriye’liler de Petrol mültecileri sayılmaktadır. Ukraynalılar Evlerin de ve Otellerinde ağırlanırken, Afganistanlı ve Suriyelilerde Nehir kenarlarında tel örgülerin arkasında muhafaza edilmektedir. Türkiye en çok Mülteci barındıran ülkelerin başında gelmektedir.
BM ve ABD’li yetkililer Ukrayna konusunda açık olarak taraf olmaktadırlar. Diğer Avrupa ülkelerini, Ukrayna’da yaşanan insani krize yanıt olarak ortak bir diplomatik çaba göstereceklerini söylüyorlar. Beyaz Saray Basın Sözcüsü, Jen Psaki, ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’dan gelen mültecileri kabul etmeye “kesinlikle hazır olduğunu” söylüyor, ancak çoğunluğunun muhtemelen Avrupa’da kalmayı seçeceğini ve böylece bir kez daha kolay geri dönebileceklerini kaydediyor Diğer Afganistan ve Suriyeli mülteciler tarihin ve ölümün kara dehlizine itilmektedir. Halihazırda 2,2 milyon Afgan komşu ülkelerdeyken ülkeden ayrılmaya çalışan insan sayısı da giderek artıyor. Devam eden çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle Afganistan sınırları içinde 3,5 milyon kişi de evsiz kaldı. Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı, dünya çapında 100 milyon insanın yerinden edildiğini tahmin ediyor. Bunların 27,1 milyonu mülteci olarak kayıtlı. Bu mültecilerin yarısından fazlası ise çocuklardan oluşmaktadır. Mülteci tablosunun dişe takılanları bunlar. İyi gelişmeler yok diye endişelenmeyin, tabi iyi gelişme diye nitelendirirseniz, bakın daha neler var.
40 eyaletten ve bir bölgeden 200’den fazla ABD’li yetkili ve yerel yetkili, ABD Başkanı Joe Biden’ı uluslararası mültecileri ABD’ye yerleştirme hedeflerini gerçekleştirmeye çağıran bir mektup imzaladılar! Mektup, Küresel Mülteci Uluslararası Grubu ile birlikte çalışan kar amacı gütmeyen insani Mülteci Savunma Laboratuvarı grubu tarafından hazırlanıyor. Grup, bir mektupta, Ukrayna, Afganistan ve diğer ülkelerdeki krizlerin “tarihi ölçekte” küresel bir göç krizine yol açtığını ve durumun “güçlü liderlik, yenilikçi çözümler gerektirdiğini” belirtiyor. Mektup, Başkan Biden ve yönetiminin ABD’ye mülteci kabullerini 2022 mali yılı için 125.000’e çıkarma hedeflendiğini, 2021 yılında ülkede 11 bin 411 mültecinin ise sınır dışı edildiğine dikkat çekiyorlar ki bu rakam önceki yıllara göre en düşük rakam olmaktadır.
Ancak mektubu imzalayanlar, Biden yönetiminin hedefinin yüzde 20’sinden daha azının 2022’nin yarısında ABD’ye kabul edildiğini belirtmeyi ihmal etmiyorlar. Biden, ABD’de Kasım ayında yapılması planlanan ara dönem Kongre seçimlerinin arifesinde, Haziran ayında imzaladığı silah güvenliği yasası da dahil olmak üzere yasama meclisindeki son zaferlerini kurmaya çalışıyor olmalıdır. Birçok analistlerin görüşlerine göre, Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi’ni ele geçirmek için güçlü bir şansa sahip olduğunu ve demokratların kontrol ettiği Senato’yu ele geçirmeye istekli olduklarını tahmin ediyorlar. Bu durum, bir veya iki meclisin Cumhuriyetçiler tarafından kontrol edilmesi, Biden’ın dört yıllık görev süresinin ikinci yarısı için yasama gündeminin çöküşü demektir. ABD ve AB, Mülteciler konusunda sınıfta kaldıklarının göstergesi karşımızda kalmaktadır. Emperyalist güçlerin Savaşlar yaratarak, dünyamızı mülteçi tortusuna dönüştürmeleri, egemen güçlerinin Ralli yarışının çamurlarının insanlık ayıbı olarak üzerlerinde kalacağının işaretidir.
Sağlıklı yaşayın, sağlıcakla kalın.